SARS-CoV-2 ve Beyin Proteinleri Arasındaki Etkileşim Yapılan yeni bir araştırmaya göre, SARS-CoV-2 virüsüne yakalanan kişilerde beyin proteinleri üzerinde görülen değişimler, dört yıllık yaşlanmaya eşdeğer etki gösterebiliyor. Ağır COVID-19 geçirenlerin daha fazla risk altında olduğu belirlendi. Hastalığı ağır geçiren ve hastaneye kaldırılan bireylerde bu değişimlerin daha belirgin olduğu tespit edildi. Özellikle yüksek tansiyon gibi demans risk…
Yapılan yeni bir araştırmaya göre, SARS-CoV-2 virüsüne yakalanan kişilerde beyin proteinleri üzerinde görülen değişimler, dört yıllık yaşlanmaya eşdeğer etki gösterebiliyor. Ağır COVID-19 geçirenlerin daha fazla risk altında olduğu belirlendi. Hastalığı ağır geçiren ve hastaneye kaldırılan bireylerde bu değişimlerin daha belirgin olduğu tespit edildi. Özellikle yüksek tansiyon gibi demans risk faktörlerine sahip kişilerde etkilerin daha belirgin olduğu ifade edildi.
COVID-19’un beyin hücrelerinde iltihaplanmaya yol açarak beta-amiloid proteinlerinin birikimini hızlandırabileceği düşünülüyor. Ancak araştırmacılar, bulguların kesin bir nedensellik ortaya koymadığını belirtiyor. Gözlemsel bir araştırma olduğu için COVID-19’un doğrudan Alzheimer’a yol açtığı söylenemiyor. Uzmanlar, grip gibi diğer enfeksiyonların da benzer etkiler yaratabileceğine dikkat çekiyor.
Imperial College London’dan nörobilim uzmanı Eugene Duff, “COVID-19’un nörodejeneratif hastalıkları tetikleyebileceğini düşünüyoruz. Ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ve uzun vadede ne gibi etkiler doğuracağını henüz tam olarak bilmiyoruz” ifadelerini kullandı. Dünya genelinde 55 milyondan fazla insanı etkileyen Alzheimer’a her yıl yaklaşık 10 milyon yeni demans vakası teşhis ediliyor. Araştırmacılar, COVID-19’un demans riskini nasıl etkilediğini anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
UK Dementia Research Institute’dan Prof. Paul Matthews, “Demans riskini anlamak, erken teşhis ve önleyici tedbirler geliştirmek açısından büyük önem taşıyor” dedi. Bilim insanları, enfeksiyon hastalıklarının Alzheimer riskine etkisini daha iyi anlayabilmek için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor. Çalışma, tıp dergisi Nature Medicine’da yayımlandı.
