DOLAR 34,9739 0.16%
EURO 36,7420 0.28%
ALTIN 2.974,72-1,04
BITCOIN 3532891-0,30%
İstanbul

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Edebiyat Ödüllü Yazar Murat TERLEMEZ ile Röportaj

Edebiyat Ödüllü Yazar Murat TERLEMEZ ile Röportaj

ABONE OL
Ağustos 13, 2024 16:20
Edebiyat Ödüllü Yazar Murat TERLEMEZ ile Röportaj
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Edebiyat Ödüllü Yazar Murat TERLEMEZ ile Röportaj

 

Öncelikle Edebiyat Ödülünüz Hayırlı Olsun, Kendinizden Bahsedebilir Misiniz?

1989’da İstanbul’un Sarıyer ilçesinde dünyaya geldim. İlk ve orta öğrenimimi 1995-2003 yılları arasında Emirgân Karaca Paşa/Osman Saçmacı ilköğretim okulunda, lise öğrenimimi ise 2003-2007 yılları arasında Boğaziçi Behçet Kemal Çağlar Lisesi Sosyal Bilimler Alanında tamamladım.

Spor bilimlerine ve psiko-sosyal alanlara her daim ilgi duydum. İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Bilimleri Fakültesinde, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Pedagojik Formasyon Programını tamamladım. Ön lisans eğitimimi, bölüm birincisi ve onur öğrencisi olarak yönetim ve organizasyon programında tamamlayıp, birinci lisans eğitimimi Eskişehir Anadolu İşletme

Fakültesinde, ikinci lisans eğitimimi İstanbul Okan Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümünde (Tam burslu) onur öğrencisi olarak, üçüncü lisans eğitimimi ise İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde tamamladım.

Yüksek lisans eğitimlerimin birincisini İstanbul Okan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Spor Yönetimi Tezli Bölümünde (Burslu) “Antik Dönem Oyunları” konulu tezimle tamamlayıp, ikinci yüksek lisans eğitimimi ise Altınbaş Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Psikoloji Tezli Bölümünde (Burslu) Sosyal Psikoloji Alanında “İnsan Kaynakları Özelinde Sinizm, Bağlılık, Adalet ve Muhalefet” konulu tezimle nihayete erdirdim. Doktora eğitimime ise halen Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalında özel öğrenci statüsünde devam etmekteyim.

Üniversitelerde etkinlik başkanlığı ve bölüm temsilcilikleri yapan, çok sayıda gönüllü görev ve sosyal farkındalık projelerinde yer alan, farklı alanlarda antrenörlükleri, lisansları ve hakemlik belgeleri olan, çeşitli eğitimleri ve başkaca sertifika programlarını başarıyla bitiren ve sempozyumlara katılım sağlayan Murat Terlemez’in çeşitli dernek üyeliklerinin de bulunduğunu öğreniyor ve röportajımıza yazarlık üzerine devam ediyoruz.

1) Yazarlık üzerine ilk soruyu yöneltmek istiyorum. Yazmaya nasıl başladınız? Ne zamandan beri yazıyorsunuz?

Yazma maceram lisenin ilk yıllarında filizlenmeye başladı. Lise son sınıfta okulun dergisinde “Geçmez, Bitmez Derken Elveda” adlı yazım yayımlandı. Her zaman bir “Taş” kelimesi ile ilgili bile olsa sayfalarca kitap yazacağımı dile getirirdim, hayal gücü ve düşünce sınırları zorlayarak. İnatçı ve hayalperest yapımın da yardımıyla var olan yeteneğimi geliştirmeye başladım diyebilirim. Her daim yazma isteği ve bıkmadan usanmadan araştırma merakımın üzerine titredim. Akademik yazılar yazmaya devam ederek yazma isteğimi sürdürdüm. Bir süre sonra kitap yazma hayalimi sayfalara serpiştirerek, macera dolu edebiyat hayatına adım atmış oldum. Hayal dünyam ilham kaynağım diyebilirim.

2) Okumaktan hoşlandığınız Dünya ve Türk edebiyatı yazarları kimlerdir?

En sevdiğim dünya edebiyatı yazarlarını Franz Kafka ve Stefan Zweig olarak sıralayabilirim. Neden bu kitaplar diye sorar iseniz, dışavurumun iliklere kadar yaşandığı kitaplarda kendi benliğini arayan, özgürlüğüne doğru yol almaya çalışan ve bu keşiften önce ruhuna sıkışıp kalan düşüncelerin önemine vurgu yapılması diyebilirim. Çok sevdiğim Türk edebiyatı yazarı ise Sabahattin Ali’dir.

3) Yazar olarak katıldığınız ilk fuardan bahsedebilir misiniz?

Evet. İlk fuarım Ankara’daydı. 29 Ekim 2021 Cumhuriyet Bayramı’na denk gelmişti. Daha da anlamlı bir fuardı. Diğer yandan ilk fuarım olduğu için heyecandan ellerim bile titriyordu. Kitapları imzalarken ki heyecanımı ve ziyaretime gelen okurlarımı hiçbir zaman unutmayacağım.

4) Yazar ve okurların fuarlara katılmaları sizde nasıl bir düşünce barındırıyor?

Yazar, aslında okurlarıyla bir bütün halindeyken anlamını bulmaya başlar. Bu anlam ise fuarlara katılımdan yani okurlarla temastan, bağ kurmaktan, görüşmekten geçer. Her fuar yazar için de okur için de ayrı bir heyecan, ayrı dünyalarla buluşma ve hayal pencerelerinin sonuna kadar açılması diyebilirim.

5) Edebiyat harici diğer dallarda da etkinliğinizi sürdürüyor musunuz?

Araştırma, tarih, psikoloji ve spor bilimleri alanlarında da yazma yolculuğum akademik anlamda sürmekte. Ayrıca doğa, gezi ve kültür sevgisi sanatsal birer faaliyet olarak her daim yanımda yer alıyor.

6) Edebiyat hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Edebiyatın hayal ve gerçeklik arasında gidip geldiğini söyleyebilirim. Niye diye sorarsanız edebiyatın farklı hayal dünyalarına açılan bir kapı olduğundan bahsetmiştim. Ancak bir de her canlının birer dünyası olduğuna inanıyorsak edebiyatın da yeni dünyalara misafir olduğundan bahsedebilirim.

7) Kitaplarınızın konularını seçerken beslendiğiniz yerlerden ve karakterlerinizi nasıl seçip oluşturduğunuzdan bahseder misiniz?

Sosyoloji, psikoloji, tarih ve spor alanlarına ilgi duymam, eğitimlerimin de bu yönde olması, araştırmacı ruhumun peşinden gitmem ve psikososyal olaylara da fazlasıyla yönelmem vasıtasıyla, bir toplumsal olay olan histerinin de gerçekleştiği “Frau (Frau Troffea)”, karakter analizi hakkında bilgi veren, tarihi bir roman olan “Dil-Küşâ (Kasr-ı Dil-Küşâ)”, eski çağları konu edinen kitaplarım “Smyrna’dan Konstantiniyye’ye İşgal Pasları” ile “Antik Ritüeller Ball” ve kişisel gelişim ve psikolojinin temellerinin de katkısıyla deneme türlerine yakın olan kitaplarım “Sen Bir Şey Değil, Her Bir Şeysin” ile “Perdeleri İnmesin Kedi Gözünün” kitaplarını yazmış bulunmaktayım. Genel anlamda ise yazarken hislerimin ve hayalperest yanımın ağır basması beni farklı maceralar ile hayallere sürüklemektedir.

8) Çalışmalarınızla tanımlanmış bir boşluğu dolduruyor musunuz?

Evet. En azından doldurmaya çalıştığından bahsedebilirim. Çünkü roman yazarken eski dönemleri ve yaşam biçimlerini aktarmak günümüzde eksik kalan yanlardan birisi olabiliyor. Bu yönden tarihi dönem romanlarının artması taraftarıyım.

9) Bir romanın başarılı olabilmesi için sizce olmazsa olmaz koşul nedir?

Birden fazla koşul belirteceğim. İlgi çekmesi, şaşırtıcı olması, sürüklemesi ve en önemlisi de o anı tekrar yaşatması, hayal kurdurmasıdır diyebilirim.

10) Yazarken çektiğiniz zorluklar nelerdir?

Genel anlamda kurgu ve olay örgülerinde zorlanmıyorum. Yazı türlerine fazlasıyla önem vererek planlı bir yolculuk içerisine giriyorum. Tek zorladığım zaman ve mekân konusu diyebilirim. Daha serbest zamanımın ve geniş mekân seçeneklerimin olması daha iyi olacaktır.

11) Geleceğe dair amaçlarınız var mı?

Roman, öykü ve tarih alanında yazmayı sevdiğim kadar kişisel gelişim konularında da rehber niteliğinde çalışmalarım devam etmektedir. Her ne kadar zorlu bir süreç olsa da; heyecanı bol, sabrı zor, umudu sonsuz bir yolculuktu benim için. Bu süreçte pek de kimseye kitap yazma maceramı açmadım. Hayalini kurduğum her şeyin dillendirilince gerçekleşmediği düşüncesine kapılan birisi olarak hareket ettiğimden, bu güzel başlangıçlı hayalin devamının da mutluluk getireceği kanaatindeyim. Bir okura bile ulaşmanın benim için farklı hayal dünyalarına ulaşmak anlamı taşıdığından, romanlarımın okundukça hedeflerime bir adım daha yaklaşmakta olduğumu söyleyebilirim. Edebiyat ödülüm ise bu hedeflerimde bana yardımcı olacaktır.

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.